besleme ne demek?

  1. Evlatlık olarak alınarak ev işlerinde çalıştırılan kız, beslek

    Evin içinde yaşlı bir kalfa ve bir besleme ile kalmıştı.

    S. M. Alus
  2. Beslemek işi.

    Gerçekten tenimiz kendisini beslemeye mecbur olduğumuz için binlerce güçlüklere sebep olur.

    N. F. Kısakürek
  3. Herhangi bir kuruluşu, onun maddi yardımları dolayısıyla körü körüne destekleyen.

    Besleme gazete.

  4. Bu düzenin sağladığı elektrik akımı ve gerilimler.
  5. Bir elektronik aygıtın çalışması için gerekli gerilim ve akımları oluşturan elektrik düzeni
  6. Bir sürece gönderilen ham özdek.
  7. (en)Lead-in.
  8. (en)Supply.
  9. (en)Feeding.
  10. (en)Sustenance.
  11. (en)Sustentation.
  12. (en)Handmaid.
  13. (en)Servant girl.
  14. (en)Nurse.
  15. (en)Alimentation.
  16. (en)Nourishment.
  17. (en)Nurture.
  18. (en)Nutrition.
  19. (en)Housemaid.
  20. (en)Nourishing.
  21. (en)Feed.
  22. (en)Girl servant brought up in the household.
  23. (en)Nurse child.
  24. (en)Servant.
  25. (al)Versorgung, Stromversorgung, Speisung, Zuführung
  26. (fr)Alimentation

besleme basın

  1. Çıkar uğruna, herhangi bir kuruluşun veya iktidardaki güçlerin görüşlerini savunan basın.

besleme basıncı

  1. Deniz seviyesinden gayri seviyede motora normal olarak verilen hava yakıt karışımından fazlasını vermek için gerekli olan basınç. (Havacılık)
  2. (en)Boost pressure.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

besleme basınbesleme basıncıbesleme borusubesleme çekişibesleme deposubesleme gerilimibesleme gerilimi regülatörübesleme gibibesleme gözübesleme hattıbeslembeslebesle kargayı, oysun gözünübesledik büyüttük danayı, şimdi tanımaz oldu anayıbeslek
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın