besleme köprüsü ne demek?
- Feeding bridge
feeding
- Gıda, yemek, besin
- Bakma, doyurma
- Besleme, geçindirme
besleme
- Evlatlık olarak alınarak ev işlerinde çalıştırılan kız, beslek
- Beslemek işi.
- Herhangi bir kuruluşu, onun maddi yardımları dolayısıyla körü körüne destekleyen.
- Bu düzenin sağladığı elektrik akımı ve gerilimler.
- Bir elektronik aygıtın çalışması için gerekli gerilim ve akımları oluşturan elektrik düzeni
- Bir sürece gönderilen ham özdek.
- Lead-in.
- Supply.
- Feeding.
- Sustenance.
besleme basın
- Çıkar uğruna, herhangi bir kuruluşun veya iktidardaki güçlerin görüşlerini savunan basın.
köprü
- Herhangi bir engelle ayrılmış iki yakayı birbirine bağlayan veya trafik akımının, başka bir trafik akımını kesmeden üstten geçmesini sağlayan ahşap, kâgir, beton veya demir yapı
- İki şey arasında bağ veya ilişkiyi sağlayan şey.
- Geminin önünü iyice görecek bir yükseklikte, sancaktan iskeleye kadar kurulan kumanda yeri.
- Güreşte omuzları yere değdirmemek için ayakları ve alnı yere dayayıp beli yukarı kaldırarak alınan durum.
- Vücudun, sırt yere dönük olarak el, baş veya diz yere dayanarak yay biçimi aldığı durum.
- Olmayan dişlerin yerini tutmak veya takma dişleri ağızdaki dişlere sağlam tutturmak amacıyla yapılan diş protezi.
- Vücudun, sırt yere dönük olarak el-taban, baş-taban ya da el-diz, baş-diz dayanak yüzeyleri arasında yay biçimi dayalı bulunduğu durum.
- Tellerin gövde üzerinde durmasını sağlayan metal parça.
- Hat boyunca devam eden iki papilin daralarak birbirine bir noktada temas etmesi ve tekrar ayrılması ile oluşan parmak izi karakteristiği.
- Verici bir yayaçla ortak bir besleme kablosu ve dalgalıktan yararlanan resim ve ses vericilerinin çıkışlarının bağlandığı aygıt