bellwether ne demek?

  1. Kösemen, çıngıraklı koç, önder, çete başı
  2. Kösemen, boynunda çan asılı olan koç
  3. Ne yaptığını bilmeyen bir topluluga önderlik eden kimse.

bell

  1. Yaş etmek. Islatmak.
  2. Çıngırak veya zil takmak
  3. Böğürmek, bağırmak (geyikb.)
  4. Çan şekline girmek
  5. Kösnüme devresinde geyiklerin çıkardlığı ses, böğürme
  6. Çan, kampana
  7. Çan şeklinde herhangi bir şey
  8. Zil, sıngırak
  9. Gemide saati belirtmek için çanın vuruş sayısı
  10. Böğürmek, bağırmak (geyik vb.)

bell and spigot joint

  1. Muflonlu bağlanti

Türetilmiş Kelimeler (bis)

bellbell and spigot jointbell bottomedbell bottomed trousersbell bottoms
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın