bel bağı ne demek?

  1. Bel kemeri.
  2. Sığırları yatırmak için iki metre kadar uzunluktaki ipin bel bölgesi, açlık çukurluğu ve karın altından dolaştırılarak sol açlık çukurluğu hizasında uçları çaprazlandırılıp iyice sıkıldıktan sonra düğümlenmesiyle gerçekleştirilen bağ.
  3. (en)Waist tied.

bel

  1. İşaret.
  2. İnsan bedeninde göğüsle karın, sırtla kalçalar arasında daralmış bölüm
  3. Bu bölümün, sırtın altına rastlayan bölgesi.
  4. Hayvanlarda omuz başı ile sağrı arası.
  5. Dağ sırtlarında geçit veren çukur yer.
  6. Geminin orta bölümü.
  7. Meni.
  8. Toprağı aktarmaya veya işlemeye yarayan, uzun saplı, ayakla basılacak yeri tahta, ucu sivri kürek veya çatal biçiminde bir tarım aracı.
  9. Ses şiddetiyle ilgili birim.
  10. Vücudun göğüs ile karın bölgeleri arasında kalan kuşak kısmı.

bel bağlamak

  1. Birisinin kendisine yardımcı olacağına inanmak, güvenmek.
  2. (en)Rely upon, rely on, trust to, place reliance in, place reliance on, bank on, bargain on, base oneself on, build, calculate, go on, look to, reckon on, reckon upon, repose in, rest on.

bel bağlayan

  1. (en)Reliant.

bağı

  1. Büyü.
  2. Füsun, efsun, sihir.
  3. (en)Spell.
  4. (en)Charm.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

bel bağlamakbel bağlayanbel belbel bel bakmakbel bellemekbelbel ağrısıbel airbel alıştırmasıbel atardamarlarıbebe ... shybe a bad judge ofbe a bad sailorbe a ball of fortunebağıbağı ağlayanın yüzü gülerbağıcıbağılbağıl ağdalıkbağıl ağırlıkbağıl akmazlıkbağıl biyolojik yararlanımbağıl biyoyararlanımbağıl bollukbağbağ açısıbağ bahçebağ bıçağıbağ bilim
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın