be careful not to ne demek?
- Sakınmak
sakınmak
- Herhangi bir korku veya düşünce ile bir şeyi yapmaktan uzak durmak, içtinap etmek
- Olabileceği düşünülen kötülüklere karşı önlemler almak
- Korumak, esirgemek, gözetmek
- Avoid.
- Forbear.
- Refrain.
- Shun.
- To take care of oneself.
- To be wary of.
- To avoid.
be careful of ones parts of speech
- Konuşmasına dikkat etmek, konuşma tarzına özen göstermek (Yazılışı: be careful of one's parts of speech)
be careful the doors are closing
- Dikkatli olun kapılar kapanıyor.
careful
- Titiz
- Ölçülü, idareli
- Tutumlu (aşırı)
- Dikkatli
- İtinalı, tedbirli
- Ölçülü
- Özenli, düşünen
not
- Bir şeyi hatırlamak için yazılan kısa yazı
- Okullarda öğrencinin dersle ilgili bilgi ve beceri düzeyini göstermek üzere öğretmenlerce verilen sayı, derece.
- Bir şeyin niteliği üzerine edinilen kanı.
- Bk. yazıntı
- Safhaları ve soruşturma aşamalarının kaydedilmesi suretiyle, hem kolluğun yaptığı faaliyetlerin mahkeme safhasında ispatlanmasını hem de aradan uzun zaman geçse bile en ufak ayrıntıların hatırlanmasını sağlayan bir doküman.
- Okullarda öğretmenlerce her öğrencinin başarısı üzerinde edinilen kanıyı, varılan yargıyı gösteren değer.
- Mark, degree.
- Grade.
- Note.
- Mark.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
be careful of ones parts of speechbe careful the doors are closingbe careful tobe carefulbe careful, the doors are closingbebe ... shybe a bad judge ofbe a bad sailorbe a ball of fortunebe a basket casebe a big dealbe a bit onbe a byword forbe a charge on smbbb 52b addressb amplifierb and bcarefulcareful approachcareful attentioncareful drivercareful ofcareful supervisioncareful with moneycarefullycarefully calculatedcarefully dressedcarefreecarefreenesscarecare a babycare aboutcare forcare free