bastırmak ne demek?

  1. Basma işini yaptırmak

    Çok güçlüydü, bastırdı, omuzlarını yatağa yapıştırdı âdeta.

    T. Dursun K
  2. Zararlı bir olayı önlemek.
  3. Durdurmak.
  4. Üstünlüğünü göstermek

    Şişman, kısa boylu bir yüzbaşı usulsüzlükte, şarlatanlıkta, inatta hepimizi bastırıyor.

    Ö. Seyfettin
  5. Bir kumaşın kenarını kıvırıp dikmek.
  6. Gidermek

    Heyecanını bir türlü bastıramıyor.

    N. Araz
  7. Cevabı hemen yetiştirmek.
  8. Ansızın birinin yanına gitmek

    Ama bir evi tek başına çeviren, o evin düzeninden sorumlu kadınlar ansızın bastıran konuktan her zaman tedirgin olurlar.

    O. Rifat
  9. (en)Depress.
  10. (en)Push down.
  11. (en)Compress.
  12. (en)Weigh down.
  13. (en)Weigh.
  14. (en)Allay.
  15. (en)Alleviate.
  16. (en)Appease.
  17. (en)Assuage.
  18. (en)Bear against.
  19. (en)Beat down.
  20. (en)Bottle up.
  21. (en)Burke.
  22. (en)Choke.
  23. (en)Crucify.
  24. (en)Drown.
  25. (en)Extinguish.
  26. (en)Flow.
  27. (en)Gulp.
  28. (en)Gulp down.
  29. (en)Hold down.
  30. (en)Keep down.
  31. (en)Keep in.
  32. (en)Keep under.
  33. (en)Outtalk.
  34. (en)Overbear.
  35. (en)Contain.
  36. (en)Dampen.
  37. (en)Overtake.
  38. (en)Overwhelm.
  39. (en)Print.
  40. (en)Push.
  41. (en)Quash.
  42. (en)Quell.
  43. (en)Relieve.
  44. (en)Repress.
  45. (en)Squash.
  46. (en)Squelch.
  47. (en)Stay.
  48. (en)Stifle.
  49. (en)To have printed.
  50. (en)To make sb print.
  51. (en)To subdue.
  52. (en)To repress.
  53. (en)To stifle.
  54. (en)To contain.
  55. (en)To put sth down.
  56. (en)To suppress.
  57. (en)To quash.
  58. (en)To quell.
  59. (en)To appease.
  60. (en)To drown.
  61. (en)To hush up.
  62. (en)To cover.
  63. (en)To hem.
  64. (en)To have sth printed.
  65. (en)To let sb stand on to force down.
  66. (en)To come all at once.
  67. (en)To damp.
  68. (en)To press.
  69. (en)To supress.
  70. (en)To depress.
  71. (en)To weight.
  72. (en)To restrain.
  73. (en)To choke.

basma

  1. Gazete, dergi, kitap vb. bası ile hazırlanmış yazılı şeyler, matbua.
  2. İskambil kâğıdı ile oynanan bir oyun.
  3. Üzerinde bası ile yapılmış renkli biçimler bulunan pamuklu kumaş
  4. Yerin alçalmasıyla bu yeri örten deniz sularının yükselmesi, çekilme karşıtı.
  5. Basmak işi.
  6. Bu kumaştan yapılmış olan
  7. Basılmış, matbu.
  8. Gübre, tezek.
  9. (en)Imprint.
  10. (en)Stamping.

bastırma

  1. Bastırmak işi.
  2. Kaba toprağı tıkızlaştırma. (Bahçecilik)
  3. Elle dokuları bastırarak yapılan masaj.
  4. Karşı güreşçiyi alta düşürüp, bağımlı duruma getirme.
  5. Rüzgarın aniden hızlanması.
  6. İtilme. (Psikanaliz)
  7. (en)Appeasement.
  8. (en)Compression.
  9. (en)Depression.
  10. (en)Repression.

bastırmamak

  1. (en)(neg. form of bastırmak) press down on, depress, push down, compress, weigh down, weigh, allay, alleviate, appease, assuage, bear against, beat down, bottle up, burke, choke, crucify, drown, extinguish, flow, gulp, gulp down, hold down, keep down, keep in, keep under.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

bastırmabastırmamakbastırbastırakbastırgeçbastırgı ipibastırıbastıbastı davabastı makalbastı mukaddematbastı özür etmek
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın