basklarnet ne demek?
- Kalın sesli klarnet.
- Bass clarinet.
kalın
- Cisimlerde uzunluk ve genişlik dışında üçüncü boyutu çok olan (cisim), ince karşıtı
- Enli ve gür
- Düzlem biçimindeki şeylerde, iki yüz arasındaki uzaklık kendi cinsindekilere göre çok olan.
- Yoğun, akıcılığı az olan.
- Etli, dolgun
- Pes (ses)
- Gelin olacak kıza erkek tarafından verilen para veya armağan, ağırlık
- Mayalı hamurun parçalara ayrılıp tandırda pişirilmesiyle elde edilen ekmek türü.
- Cihâz (bk. çeyiz, donatım).
- Thick.
bask
- To lie in warmth; to be exposed to genial heat.
- To warm by continued exposure to heat; to warm with genial heat.
- Be exposed; 'The seals were basking in the sun'.
- Derive or receive pleasure from; get enjoyment from; take pleasure in; 'She relished her fame and basked in her glory'.
- Güneşlenmek, tatlı bir slcaklığın karşısında uzanmak
- Zevk verici bir durumun tadınl çıkarmak
- Bir şeyi güneşe veya ateşe tutmak.
- Güneşlenmek; tadını çıkarmak
bask in
- Zevk al