basık ne demek?

  1. Basılmış, yassılaşmış

    Başına, arkası basık, önü yüksek, çuha püsküllü bir şapka giymiş.

    M. Ş. Esendal
  2. Çok yüksek olmayan, alçak

    Arka sokağa bakan, dar, basık tavanlı, ışıksız bir yerdi.

    P. Safa
  3. Kısık

    Onun sesi de aynı şekilde basıktı.

    T. Buğra
  4. Sıkmaçtan geçirilerek sıkılmış ses.
  5. Yükselmiş. Uzamış. Çıkmış.
  6. (en)Pressed down.
  7. (en)Compressed.
  8. (en)Poky.
  9. (en)Flattened.
  10. (en)Depressed.

basık burunlu

  1. Burun ekseni dik olan insanlar.
  2. (en)Pug nosed.

basık çene

  1. (en)Retreating chin.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

basık burunlubasık çenebasık dilbasık havabasık havalı yerlerde vakit geçirmekbasık kemerbasıkabasıklaştırmabasıklaştırmakbasıklıkbasıbası yarasıbasıcıbasıcılıkbasıgözetir
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın