bariz ne demek?
- Açık, göze çarpan, belirgin
Halk arasında da keder ve sevinç diye iki bariz heyecan olduğuna inanmıştı.
P. Safa - Besbelli, ortada, meydanda, görünürde, mütebariz.
- Açık, gözle görülür, belirgin.
- Doğan. Zahir ve aşikar. Meydanda olan. Belli. Açıkça.
- Apparent.
- Conspicuous.
- Blazing.
- Avowed.
- Blatant.
- Gross.
- As plain as a pikestaff.
- Pronounced.
- Sharp.
- Conspicuously.
- Clear.
- Obvious.
- Marked.
- Distinct.
- Eminent.
- Salient.
bariz olmak
- Stick out.
barizleşme
- Barizleşmek işi.