bal ne demek?

  1. Arılarının bitki ve çiçeklerden topladıkları bal özünden yapıp kovanlarındaki petek gözlerine doldurdukları, rengi beyazdan esmere kadar değişen tatlı, koyu, sıvı madde.
  2. Olgunlaşmış incirin, dışına sızan tatlısı.
  3. Ağaçların kabuğundan sızarak pıhtılaşan besi suyu.
  4. Bal arılarının bitki ve çiçeklerden topladıkları bal özünden yapıp kovanlarındaki petek gözlerine doldurdukları, rengi beyazdan esmere kadar değişen tatlı, koyu, sıvı madde.
  5. Kovan ile mermi çekirdeklerinin tasnif, irtibat ve arşiv araştırma faaliyetlerinin daha etkin yürütülebilmesine olanak veren, bilgisayarlı görüntülü balistik analiz sistemi.
  6. Bal arıları tarafından üretilen ve esas itibarıyla glukoz ve fruktozdan oluşan, glukozdan daha tatlı, besin maddesi ve tıpta ilaç olarak kullanılan, yegane doğal küçük moleküllü şekerler karışımı.
  7. Özellikle kurşun, inorganik civa, arsenik, altın ve antimon gibi ağır metallerle heterosiklik şelat kompleksleri oluşturarak bu elementlerin, enzimlerde bulunan sülfidril gruplarına bağlanmasını engelleyen ve sonuçta idrarla atılımlarını sağlayanağır metal zehirlenmelerinde kullanılan birantidot, dimerkaprol.
  8. (C.: Buul) Cahiliyet devrine mahsus bir put. Güneş Tanrısı. (Osmanlıca'da yazılışı: ba'l)
  9. Kalb, gönül, yürek. Hatır.
  10. Kanat. (Osmanlıca'da yazılışı: bâl)
  11. (en)BAL: British Anti-Lewisite A name for the drug dimecaprol--a treatment for toxic inhalations.
  12. (en)British Anti-Lewisite - A name for the drug dimecaprol - a treatment for toxic inhalations.
  13. (en)Bronchoalveolar Lavage.
  14. (en)British Anti-Lewisite A name for the drug dimecaprola treatment for toxic inhalations.
  15. (en)Balance.
  16. (en)Music score.
  17. (en)Balcony.
  18. (en)Foot.
  19. (en)British anti-lewisite.
  20. (en)Honey.
  21. (en)Fluke.
  22. (en)Juice of ripe figs.
  23. (en)Blood alcohol level The usual ratio standards are the number of grams of alcohol either per 100 milliliters of blood, or per 210 liters of breath.
  24. (en)Comes from the Gaelic baile Originally meaning 'a place,' ir came to be applied to a farmstead and a village.
  25. (en)Front laced shoe in which the quarters meet and the vamp is stitched over the quarters at the front of the throat The word is an abbreviation of Balmoral.
  26. (en)Indicates that the options applies to main programs coded in Assembler.
  27. (en)British Anti Lewisit.

bal alacak çiçeği bilmek

  1. Çıkar sağlanabilecek yeri veya şeyi bilmek, bulmak.

bal arısı

  1. Zar kanatlılardan, bal yapan eklem bacaklı türü (Apis mellifica).
  2. Böcekler (Insecta) sınıfının, zar kanatlılar (Hymenoptera) takımından, bir arı beyi (kraliçe), birçok işçi ve birçok erkek bireyden oluşan sosyeteler (cemiyet) hâlinde yaşayan ve bal üreten bir eklem bacaklı türü.
  3. (en)Honey bee.
  4. (en)Honeybee.
  5. (en)Honey-bee.
  6. (fr)Abeille
  7. (la)Apis mellifera, Apis mellifica

Türetilmiş Kelimeler (bis)

bal alacak çiçeği bilmekbal arısıBal ayısı kedisibal bal demekle ağız tatlanmazbal dök yalabal emicibal gibibal gibi tatlıbal guramibal güvesibaba hususba sisquamous carcinomaba tapubaa
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın