bakıcı ne demek?

  1. Bakma işiyle görevlendirilen kimse

    Ustanın anası yatalak oldu, yanına başka bir bakıcı kocakarı tuttum.

    A. Gündüz
  2. Genellikle çocuk, yaşlı ve hastalara bakma işiyle görevli kimse.
  3. Yeme içme, barınma ve eğitim karşılığında bakıcılık görevi yapan kimse.
  4. Bir şeyi satın almayı düşünmeden yalnızca bakarak ilgilenen kimse

    Anlaşılıyor, alıcı değil, bakıcısın. Alıcı suratı yok sende pek.

    H. Taner
  5. Koruyucu.
  6. Yabancı ülkede bir aile yanında kalarak eğitimini sürdüren ve aynı zamanda o evin çocuklarına bakan kimse.
  7. Falcı
  8. (en)Attendant.
  9. (en)Nurse.
  10. (en)Keeper.
  11. (en)Caretaker.
  12. (en)Care-taker.
  13. (en)Watcher.
  14. (en)Companion.
  15. (en)Companionway.
  16. (en)Dry nurse.
  17. (en)Nursemaid.
  18. (en)Tender.
  19. (en)Guard.
  20. (en)Fortune teller falcı.
  21. (en)Fortune teller.
  22. (en)Examiner.
  23. (en)Supervisor.
  24. (en)Surveillant.
  25. (en)Overlooker.
  26. (en)Guardian.
  27. (en)Handler.
  28. (en)Minder.

bakıcı inek

  1. Bir ineğin kendisine ait olmayan bir buzağının annesi olması.
  2. (en)Foster cow.

bakıcılık

  1. Bakma işi.
  2. Falcılık
  3. (en)Nursing.
  4. (en)Fortune telling.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

bakıcı inekbakıcılıkbakıcılık yapmakbakıbakıa
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın