bahane ne demek?

  1. Bir şeyin gerçek sebebi gizlenerek ileri sürülen uydurma sebep

    Alışveriş bahanesiyle acaba çıkıp bir dolaşsam mı?

    A. İlhan
  2. Vesile. Sebeb.
  3. (en)Excuse.
  4. (en)Cover.
  5. (en)Pretext.
  6. (en)Allegation.
  7. (en)Blind.
  8. (en)Cavil.
  9. (en)Cloak.
  10. (en)Cop-out.
  11. (en)Evasion.
  12. (en)Guise.
  13. (en)Plea.
  14. (en)Pretence.
  15. (en)Putoff.
  16. (en)Rise.
  17. (en)Salvo.
  18. (en)Shift.
  19. (en)Stalking-horse.
  20. (en)Subterfuge.
  21. (en)Veil.
  22. (en)Stall.
  23. (en)Put-off.
  24. (en)Blind excuse.
  25. (en)Cop- out.
  26. (en)Poor excuse.
  27. (en)Handle.
  28. (en)Stalking horse.
  29. (en)Idle pretext.
  30. (en)Pretense.
  31. (en)Professed excuse.
  32. (en)Put off.
  33. (en)Rationalization.
  34. (en)Slim evidence.
  35. (en)Thin excuse.

bahane aramak

  1. Bir duruma gerekçe, fırsat bulmaya çalışmak.
  2. (en)Cavil.

bahane bulmak

  1. Bir şeye kusur aramak, kusur öne sürmek.
  2. (en)To find a pretext.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

bahane aramakbahane bulmakbahane uydurmakbahanecibahanecubahanelenmekbahanelerle aldatmabahanelibahanesi ilebahanesiylebahanbahandatbahabahaberbahaberanbahadarbahaddin
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın