başıboş ne demek?

  1. Bir şeye veya kimseye bağlı olmayan

    Başıboş yaşayışa alışkın değildir.

    H. Taner
  2. Bağlanmamış, serbest bırakılmış
  3. Yönetimsiz, baskısız, denetimsiz bir biçimde

    Günün birçok saatlerinde dar sokaklarda başıboş dolaşır, eski Anadolu evlerini seyrederdim.

    A. H. Tanpınar
  4. Kendi isteğine göre, hiçbir etki altında kalmadan.
  5. (en)Idle.
  6. (en)Vagabond.
  7. (en)Adrift.
  8. (en)Footloose.
  9. (en)Idled.
  10. (en)Rambling.
  11. (en)Roving.
  12. (en)Straggling.
  13. (en)Straggly.
  14. (en)Stray.
  15. (en)Strayed.
  16. (en)Vagrant.
  17. (en)Aimless.
  18. (en)Drifter.
  19. (en)Loose.
  20. (en)Unattended.
  21. (en)Unchecked.
  22. (en)Untied.
  23. (en)Free.
  24. (en)Neglected.
  25. (en)Free from restraint.
  26. (en)Untended.

başıboş bırakmak

  1. Üstünde hiçbir baskı veya denetim bulundurmamak, onu kendi bildiğini yapmaya bırakmak.
  2. (en)Give free rein to.

başıboş bir şekilde

  1. (en)Wild.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

başıboş bırakmakbaşıboş bir şekildebaşıboş büyümekbaşıboş dolaşanbaşıboş dolaşan kimsebaşıboş dolaşmabaşıboş dolaşmakbaşıboş hayvanbaşıboş hayvanları kapamakbaşıboş kalmakbaşı açıkbaşı ağrımakbaşı ağrıyanbaşı bacadan çıkmakbaşı bağlı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın