başı yerde ne demek?

  1. Utangaç, mahcup (kimse).
  2. Suçlu, kabahatli.

başı yerine gelmek

  1. Yorgunluğu geçmiş ve zihnen dinlenmiş olmak

başı yastık yüzü görmemek

  1. Bir yatakta rahatça uyumamış olmak
  2. Hiç hastalanmamış olmak, hastalık nedir bilmemek.

yerde

  1. (en)Earth, premises, footing, whereabouts, glebe, ground, locale, locality, location, locus, mother earth, place, position, post, quarter, room, seat, site, situation, situs, slot, space, spot, stand, standing, station, stead, terrain, ubiety; pew.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

başı yerine gelmekbaşı yastık yüzü görmemekbaşı yukarıdabaşı yumuşakbaşı açıkbaşı ağrımakbaşı ağrıyanbaşı bacadan çıkmakbaşı bağlıbaşı bağlı olmakbaşı belada olmakbaşı beladan kurtulmayan kimsebaşı belaya girmekbaşı bozulmakbaşbaş ağır gerek, kulak sağırbaş ağrım var.baş ağrısıbaş ağrısı olmakyerdeyerde başlatmayerde dengeyerde durma haliyerde kalmakyerde kurutmayerde künde karşılığıyerde sürünmekyerde sürüyerek kirletmekyerde uzamakyeryer açmakyer adıyer adı bilimiyer adları bilimi
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın