bıktıracak derecede ne demek?
- Ad nauseam.
ad
- Peygamberleri Hud'u dinlemedikleri için Tanrı tarafından yok edilen kavim.
- Bir kimseyi, bir şeyi anlatmaya, tanımlamaya, açıklamaya, bildirmeye yarayan söz, isim: Çocuk, kedi, ağaç, düşünce, iyilik, Ahmet, Ertuğrul birer addır.
- Herkesçe tanınmış veya işitilmiş olma durumu, ün, nam, şöhret.
- Anılacak değer, önem.
- İsim.
- Sayma.
- Sayılma.
- Varlıkları bildiren sözcük: Ev, kedi, Ali, Ayşe, hayal, ordu, vermek, yarış vb.
- Bir filme verilen ad ve bu adı yazılı olarak belirten görüntüler. TV
- Bir izlenceye verilen ad ve bu adı belirten yazıların görüntüleri.T.: isim, filmin ismi. isim, programın ismi, programın adı
bıktıran eleştiri
- Screed.
bıktır
- [bıktırmak] disgust, sicken, tire, cloy, crowd, do to death, irk, pall, pall on, wearisome, weary, give the willies.