bütün ne demek?

  1. Eksiksiz, tam

    Güller bütün güller bu sabah / Bir ağızdan şarkı söyler gibi açıyor her bahçede.

    N. Cumalı
  2. Çok sayıdaki varlık ve nesnelerin hepsi

    Bütün civar köylerde onu sevmeyen yoktu.

    Y. K. Karaosmanoğlu
  3. Bozuk olmayan (para).
  4. Parçalanmamış.
  5. Birlik, tamlık

    Şiirde bir bütünün lüzumuna inananlar bile mısralar arasında birtakım aralıklar kabul eder.

    O. V. Kanık
  6. Tümel niceleyicinin Türkçe'deki bir karşılığı.
  7. Eksiksiz, tüm.
  8. Tam, tamam, tek parça.
  9. Halk, ahali.
  10. (en)Whole.
  11. (en)Entire.
  12. (en)Complete.
  13. (en)Total.
  14. (en)Every.
  15. (en)Solid.
  16. (en)Undivided.
  17. (en)Gross.
  18. (en)All-out.
  19. (en)Aggregate.
  20. (en)Clear.
  21. (en)Continuum.
  22. (en)Out-and-out.
  23. (en)Round.
  24. (en)Sheer.
  25. (en)Unbroken.
  26. (en)Utter.
  27. (en)One and only.
  28. (en)The whole.
  29. (en)The total.
  30. (en)Totality.
  31. (en)Complement.
  32. (en)Holo-.
  33. (en)Omni-.
  34. (en)Pan-.
  35. (en)Entirety.
  36. (en)Grand.
  37. (en)Intact.

bütün ayrıntıları

  1. (en)Ins and outs.

bütün bütün

  1. Büsbütün, tamamıyla
  2. (en)Completely.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

bütün ayrıntılarıbütün bütünbütün bütünebütün çıplaklığıylabütün dosyalarbütün duraklarda duran trenbütün dünyabütün dünyaya aitbütün fırsatı kullanmış olmakbütün filetobütügebütbütadienbütanbütan gazıbütanoik asit
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın