bön ne demek?

  1. Budala, saf, avanak, ahmak

    Genç adam çirkin, hatta biraz bön.

    S. F. Abasıyanık

    Sandığınız kadar bön bir insan değilim ben.

    Necip Fazıl Kısakürek
  2. Budala, ahmak, saf.
  3. (en)Naive.
  4. (en)Silly.
  5. (en)Stupid.
  6. (en)Simple.
  7. (en)Candid.
  8. (en)Foolish.
  9. (en)Gullible.
  10. Iyi, güzel, elverişŸli, sevecen (Fransızca)

bön bakışlı

  1. (en)Vacant

bön bön

  1. Safça, aptal aptal.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

bön bakışlıbön bönbön bön bakışbön bön bakmakbön kimseböncebönleşmebönleşmekbönlükböbreğe aitböbreğe bağlı ikincil hiperparatiroidizmböbreğimsiböbreğin yer değiştirmesi
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın