azap vermek ne demek?

  1. Acı çektirmek, üzmek: “Bu düşünce ona epeyce azap verdi.” -A. Midhat.

azap ağası

  1. Azap askerinin en yüksek aşamadaki komutanı.

azap çekmek

  1. Ahrette ceza görmek.
  2. 1) eziyet çekmek, üzüntü içinde olmak; 2) ceza görmek.
  3. (en)To suffer torment.

vermek

  1. Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek
  2. Bırakmak veya bağışlamak
  3. Ondan bilmek, atfetmek
  4. Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek
  5. Döndürmek, çevirmek, yöneltmek
  6. Herhangi bir duruma yol açmak
  7. Eğlenceli toplantı düzenlemek, konuk çağırıp ağırlamak.
  8. Topluluk önünde sanatını göstermek, icra etmek.
  9. Verilen karşılıkla bir kimseyi söylediğine veya yaptığına pişman etmek
  10. (en)Bring.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

azap ağasıazap çekmekazap çektirmekazap duymakazap katibiazapazapçekilen yerazaperonazaperoneazaplıazaaza çoğa bakmamakaza kanaat etmekaza kanaat etmeyen çoğu hiç bulamazaza olmakvermekvermek istememekvermeverme aralığıverme durumuverme hedefiverme kaynağıverver kaçver yiyeyim, ört uyuyayım gözle, canım çıkmasınveraveracious
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın