azamet satmak ne demek?

1. Çalım satmak, böbürlenmek.

   Onun yerinde kim olsa bu kadar azamet satardı.

   P. Safa

2. Büyüklük taslamak.

çalım

1. Bir oyuncunun topu elinden veya ayağından kaçırmadan karşısındaki oyuncuları kıvrak hareketlerle geçmesi.
2. Geminin su kesiminden aşağı bölümünün baş ve kıç bodoslamasına doğru darlaşması.
3. Gösteriş, karşıdakini etkilemek amacıyla yapılan davranış, kurum, caka.
4. Biraz benzeme, andırma.
5. Kılıcın keskin yanı.
6. Menzil, erim.
7. Bir oyuncunun topu ayağından kaçırmadan karşısındaki oyuncuları kıvrak devinimlerle aldatıp geçmesi. (Toplu ya da topsuz olarak yapılır.)
8. Tavır, eda.
9. Dribble.
10. Swagger.

azamet

1. Büyüklük, ululuk
2. Gurur
3. Görkem, gösteriş.
4. Çalım, kurum, tekebbür.
5. Debdebe.
6. Kibir.
7. Heybet.
8. Ululuk.
9. Büyüklük, Cenab-ı Hakk'ın büyüklüğü.
10. Assumption.

azametfüruş

1. Kibirlenen. Büyük görünmek isteyen. (Osmanlıca'da yazılışı: azamet-fürûş)

satmak

1. Bir değer karşılığında bir malı alıcıya vermek
2. Kendinde olmayan bir şeyi var gibi göstermek, taslamak
3. Bir kimse, kendini veya başkasını olduğundan daha önemli, yetkili ve değerli göstermek
4. Bir çıkar karşılığında bir şeyi gözden çıkarmak, feda etmek.
5. Bir yolunu bularak birinden ayrılmak.
6. (Tul.): Bir jestin, bir mimiğin, bir tümcenin, bir bölümcüğün altını çizmek, vurgulayıp belirtmek.
7. Sell.
8. Market.
9. Dispose of.
10. Offload.

Türetilmiş Kelimeler (bis)