aynı düzeyde olmak ne demek?
- Take rank with.
take
- Çekmek (fotoğraf)
- Ele geçirmek, elde etmek
- Katlanmak, dayanmak, tahammül etmek
- (iş/yolculuk) (belirli bir zaman) sürmek
- Istemek, gerekmek
- Almak, içine sığmak
- Almak, kabul etmek
- (bir yemeğe) (tat verebilecek bir madde) koymak/katmak/ekmek/sıkmak; kullanmak
- Çekim. (para olarak) hasılat
- Almak
aynı düzeyde
- On the same plane as.
aynı
- Benzer
- Değişmeyen, aralarında ayrım olmayan
- Başkası değil, yine o.
- Ayırt edilemeyecek kadar benzeri, özdeşi, tıpkısı.
- Müşabih, mümasil, nazir.
- Bk. özdeş
- Identical.
- Alike.
- Identic.
- Same.
düzey
- Bir nesnenin, bir kimsenin başka nesnelere veya kimselere göre olan değer ve yücelik derecesi, seviye.
- Bir yüzeyin veya bir noktanın yüksekliğindeki yatay sınır, seviye.
- Ölçülen bir niceliğin değişkene bağlı olarak değişiminde ulaştığı düzlük.
- Seviye karşılığı olarak uydurulmuş olmayan.
- Bir kimsenin başkalarına göre değer ve yücelik derecesi.
- Level.
- Grade.
- Plane.
- Degree.
- Pitch.
olmak
- Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak
- Gerçekleşmek veya yapılmak.
- Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak
- Bir şeyi elde etmek, edinmek
- Bir durumdan başka bir duruma geçmek.
- Herhangi bir durumda bulunmak.
- Uygun düşmek, yerinde görülmek.
- Yetişmek, olgunlaşmak.
- Happen.
- Become.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
aynı düzeydeaynıaynı acıyı hissetmekaynı ağzı kullanmakaynı ahırdan ataynı amaçlı olanaynı andaaynı anda birkaç işlem yapabilmeaynı anda her yerde bulunmaaynı anda iki zıt şeye inanmaaynı anda olmaaynayn i mürekkebayn üs seviraynaayna artifaktıdüzeydeş geçitdüzeydüzey ayrımlaştırmadüzey kümesidüzeyinde olmakdüzedüze çıkmakdüze inmekdüzebandüzeçdüzdüz açınıkdüz akımdüz akıma çevirmekdüz akıntı