ayağını bağlamak ne demek?
- Engel olmak.
engel
- Zorluk
- Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep, mâni, mahzur, müşkül, pürüz, mânia
- Engelli koşularda, her yarışçının üzerinden atlaması gereken, çerçeve ile tabandan kurulu tahta düzenek.
- Bir geçişi, bir değişimi ya da göçü önleyici erkil sınırı.
- Güçlük
- Bir aracın gidişiniengelleyen nesne.
- Hemzemin geçitlerde kara yolu güvenliğini sağlamak için kullanılan açılır kapanır düzenek, bariyer
- Bk. çitli engel
- İlik, düğme.
- Obstacle.
ayağını alamamak
- Alışılan bir yere gitmekten kendini alamamak. Alıştığı yere gitmeyi sürdürmek.
- Ağrı veya uyuşma dolayısıyla ayağını oynatamamak
ayağını çekmek
- Sık sık gittiği bir yere artık uğramaz olmak, ilgiyi kesmek.
bağlamak
- Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak.
- Düğümlemek.
- Yara ilaç koyup bezle sarmak.
- Denk yapmak, paket yapmak.
- Oluşmak, tutmak, meydana gelmek
- Bir iş veya kimse için ayırmak, tahsis etmek.
- Anlaşma yapmak.
- Uyulması zorunlu olmak
- Ilzâm etmek, borçlandırmak.
- Fixate.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
ayağını alamamakayağını çekmekayağını denk almakayağını denk almasını söylemekayağını denk basmakayağını giymekayağını kaydırılmakayağını kaydırmakayağını kesmekayağını öpeyimayağın üst kısmıayağına bağ olmakayağına bağ vurmakayağına çabukayağına çağırmakbağlamakbağlamabağlama açınığıbağlama ağızlığıbağlama barınağıbağlama bileziğibağlambağlam değiştirmesibağlam duyarsızbağlam erkesibağlam kaydıbağlabağlaçbağlaç asıntısıbağlaç deyimibağlaç görevi gören kip