avuç dolusu ne demek?

  1. Pek çok (para). Bol bol.

    Aynı yerde avuç dolusu para harcamış, kızları şampanyaya boğmuştum.

    R. H. Karay
  2. (en)Handful.
  3. (en)Lot of.

avuç dolusu şey

  1. (en)Fistful.

avuç açmak

  1. Dilenmek.
  2. 1) dilenmek, para istemek: “İki gündür yemek yemedim ama daha avuç açmadım.” -N. Hikmet. 2) yardım istemek: “Elinde böyle bir sanat varken herkes sana avuç açmaktan başka ne yapabilir?” -N. F. Kısakürek.
  3. (en)Cadge.

dolusu

  1. Dolduracak kadar.
  2. (en)Fill.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

avuç dolusu şeyavuç açmakavuç avuçavuç içiavuç içi kadaravuçavuç içi kadar yeravuç içinde saklamakavuç ile ilgiliavuç iziavu içi bilgisayaravucu kaşınmakavucuna almakavucuna saymakavucunu yalamakdolusudolusdoludolu ağırlıkdolu alt kategoridolu baklavadolu bantdoldolaba girmekdolabı sezmekdolakdolakçı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın