avuç avuç ne demek?

  1. Bol bol, pek çok (para).
  2. Avuçlayarak

    Küvetteki suyu avuç avuç yüzüne çarptıktan sonra havluya el attı.

    H. R. Gürpınar
  3. (en)Lavishly.

avuç açmak

  1. Dilenmek.
  2. 1) dilenmek, para istemek: “İki gündür yemek yemedim ama daha avuç açmadım.” -N. Hikmet. 2) yardım istemek: “Elinde böyle bir sanat varken herkes sana avuç açmaktan başka ne yapabilir?” -N. F. Kısakürek.
  3. (en)Cadge.

avuç dolusu

  1. Pek çok (para). Bol bol.
  2. (en)Handful.
  3. (en)Lot of.

avuç

  1. Elin iç tarafı.
  2. Elin yarı yumulmuş durumu.
  3. Elin alacağı miktarda olan.
  4. (en)Palm of the hand.
  5. (en)The hollow of the hand (palm and fingers.
  6. (en)Handful.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

avuç açmakavuç dolusuavuç dolusu şeyavuç içiavuç içi kadaravuçavuç içi kadar yeravuç içinde saklamakavuç ile ilgiliavuç iziavu içi bilgisayaravucu kaşınmakavucuna almakavucuna saymakavucunu yalamak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın