as ... so ... ne demek?

  1. -dikçe.: As the time grew shorter so his excitement mounted. Zaman azaldıkça heyecanı arttı. ne kadar. o kadar.: As she loves cats, so he loves birds. O ne kadar kedi severse o da aynı şŸekilde kuşŸ sever. As she is beautiful so also is she intelligent. Güzel olduğŸu kadar akıllıdır da. nasıl. öyle.; nitekim: As you think, so will you behave. Nasıl düşŸünürsen öyle davranırsın. Just as I refused to go yesterday, so I shall refuse to do so today. Dün gitmeyi reddettim, nitekim bugün de reddedeceğŸim. "

as ... as ever

  1. Her zamanki gibi: as fast as ever her zamanki gibi hızlı.

as

  1. Kakım.
  2. İskambil kâğıtlarında birli.
  3. Bir işte başta gelen (kimse veya şey).
  4. Arsenik elementinin simgesi.
  5. (∆S) Entropi değişimi.
  6. (en)Ermine.
  7. (en)Stoat.
  8. (en)Very poisonous metallic element that has three allotropic forms; arsenic and arsenic compounds are used as herbicides and insecticides and various alloys; found in arsenopyrite and orpiment and realgar.
  9. (en)United States territory on the eastern part of the island of Samoa.
  10. (en)To the same degree ; 'they were equally beautiful'; 'birds were singing and the child sang as sweetly'; 'sang as sweetly as a nightingale'; 'he is every bit as mean as she is'.

so

  1. Böyle, şöyle, öyle, bu suretle. Böylece, öylece.
  2. Kadar, pek, öyleki, çok, kadar, böyle, öyle, şöyle, de, da, aynen, böylece, demek, demek ki
  3. Bu veya şu sebepten. Bu/o yüzden, bundan/ondan dolayı; bunun/onun sonucunda
  4. Bu kadar
  5. Şu kadar
  6. Bu cihetle, bu münasebetle
  7. Pek âlâ, pek iyi
  8. Kadar, sanki
  9. Çok
  10. Pek çok

Türetilmiş Kelimeler (bis)

as ... as everasas a consequence ofas a countermeasure toas a cure foras a disabled veteranas a familyas a first impressionas a formalityas a general ruleaa 1a alfa lipoproteinemia b basımıa b c basımı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın