apazlama ne demek?
- Pupa ile orsa arasında geminin omurgasına 45 derece açı ile esen (rüzgâr).
- Böyle esen bir rüzgârla.
- Apazlamak işi.
- Abeam.
apazlamak
- Avuçlamak.
- Gemi apazlama rüzgârla gitmek.
- Yelken rüzgârla dolup şişmek.
- Zorla elde etmek, yakalamak.
- To grasp with the hand.
- To have all sails seti.
apaz
- Avuç.
- Bir avuç dolusu.
- Çok az.
- The hollow of one´s hand; the palm (of one´s hand).
- Handful of, (a) fistful of: bir apaz pirinç a handful of rice.
- Slang tip, gratuity.