alt alta üst üste ne demek?

  1. Birbirleriyle itişir kakışır durumda

    Alt alta üst üste boğuşmaya başladık.

    H. R. Gürpınar
  2. Birbirleriyle itişir kakışır bir durumda.
  3. (en)Rough-and-tumble.

alt

  1. Bir şeyin yere bakan yanı, zir, üst karşıtı
  2. Bir nesnenin tabanı
  3. Oturulurken uyluk kemiklerinin yere gelen bölümü.
  4. Bir şeyin yere yakın bölümü.
  5. Kelimesi ... altında biçiminde kullanıldığında "bir şeyin etkisinde" anlamını verir
  6. Yanan ocağın alevi
  7. Sınıflamalarda ikinci derecede olan.
  8. Birkaç şeyden aşağıda olan
  9. Alt kelimesi ... altında biçiminde kullanıldığında "bir şeyin etkisinde" anlamını verir
  10. Alanin transaminaz.

alt açı

  1. Bk. alttan görüş
  2. Kürek kemiğinin ön kenarıyla arka kenarı arasındaki köşe, angulus ventralis.
  3. (en)Angulus ventralis.

üst

  1. Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı, fevk, alt karşıtı
  2. Bir şeyin görülen yanı, yüzü
  3. Bir şeyin dış yüzü, yüzey
  4. Giyecek, giysi.
  5. Birine göre yüksek aşamada olan kimse, mafevk.
  6. Vücut, beden.
  7. Artan, geriye kalan bölüm
  8. İlgilenilen, üzerinde durulan konu.
  9. Bir niceliğin sağüst köşesine, kaçıncı kuvvete yükseltileceğini göstermek için yazılan sayı.
  10. (en)Exponent.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

altalt açıalt agalt ağalt ağ maskesialt ağacı silalt ailealt alanlaralt alemalt altaalal ahramal al olmakal al yapmakal aslan tutar, güç sıçan tutmazalta ayarlaalta doğru halialta hizalaalta kopyalaalta ortaalta serilen şeyalta vistaaltabaşoaltaçaltağaç
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın