altüst etmek ne demek?

  1. Çok karışık duruma getirmek, düzenini bozmak

    Kimsenin dokunamadığı düzgün kâğıtlarını ben altüst ederdim.

    H. E. Adıvar

    Ama tutkunluklarımız yapraklara benzer, en hafif bir rüzgâr altüst edebilir onları.

    C. Meriç
  2. Zarar vermek, yıkmak.

    Deprem köyü altüst etti.

  3. Huzursuz etmek, rahatsızlık vermek

    Kalbini altüst eden yeni durumu orada öğrendi.

    H. E. Adıvar
  4. Alt yüzünü üst yüzüne getirmek.
  5. (en)Agitate.
  6. (en)Dislocate.
  7. (en)Disorganize.
  8. (en)Overset.
  9. (en)Upset.
  10. (en)To upset.
  11. Rummage
  12. (en)To ruin.
  13. (en)Churn.
  14. (en)Invert.
  15. (en)Knock over.
  16. (en)To turn over.
  17. (en)Overturn.
  18. (en)Perturb.
  19. (en)Subvert.
  20. (en)Throw out.
  21. (en)Trouble.
  22. (en)Tumble.

altüst etme

  1. (en)Subversion.

altüst et

  1. (en)Discombobulate

etmek

  1. Bir işi yapmak
  2. Bir durumu ortaya çıkarmak.
  3. "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
  4. Bulmak, erişmek
  5. Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
  6. Herhangi bir değerde olmak
  7. Vermek.
  8. Eşit değer kazanmak.
  9. (en)Step.
  10. (en)Say.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

altüst etmealtüst etaltüst ederek aramakaltüst edilmekaltüst edip aramakaltüstaltüst böreğialtüst olmaaltüst olmakaltüst olmuşaltalt açıalt agalt ağalt ağ maskesietmeketmek yapmaketmeetme bulma dünyasıetme bulursun, inleme ölürsünetme bulursun, inleye inleye ölürsünetme eyleme
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın