alan tıklatması yap ne demek?

  1. (en)Do field click

do

  1. Gam (II) dizisinde "si" ile "re" arasındaki ses.
  2. Bu sesi gösteren nota işareti.
  3. (en)Syllable attached to the first tone of the major diatonic scale for the purpose of solmization, or solfeggio.
  4. (en)It is the first of the seven syllables used by the Italians as manes of musical tones, and replaced, for the sake of euphony, the syllable Ut, applied to the note.
  5. (en)In England and America the same syllables are used by many as a scale pattern, while the tones in respect to absolute pitch are named from the first seven letters of the alphabet.
  6. (en)To place; to put.
  7. (en)To cause; to make; with an infinitive.
  8. (en)To bring about; to produce, as an effect or result; to effect; to achieve.
  9. (en)To perform, as an action; to execute; to transact to carry out in action; as, to do a good or a bad act; do our duty; to do what I can.
  10. (en)To bring to an end by action; to perform completely; to finish; to accomplish; a sense conveyed by the construction, which is that of the past participle done.

alan

  1. Bir alıcı merceğinin net bir görüntü sağlayabildiği derinlik ve genişliğin bütünü.
  2. İçinde birtakım kuvvet çizgilerinin yayılmış bulunduğu varsayılan uzay parçası.
  3. Yarışmaların, karşılaşmaların ve oyunların yapıldığı yer, saha.
  4. Eski Roma'da açık hava gösterisi yapılan geniş yer.
  5. Orman içinde düz ve ağaçsız yer, düzlük, kayran.
  6. Düz, açık ve geniş yer, meydan, saha.
  7. Yüz ölçümü.
  8. Bir çalışma çevresi
  9. Bir özdeğin, bir mıknatısın ya da bir elektrik yükü'nün çevresinde uyarılan kendini kuvvet etkisi ile belli eden yönleçsel, doğabilimsel nicelik.
  10. Anatomide sınırları belirlenmiş yüzey

alan açısı

  1. Bir merceğin seçiklikle kapsadığı çemberin içinde ortaya çıkan dikdörtgenin köşegenleri çizildiğinde elde edilen açı.
  2. (en)Angle of field.
  3. (al)Feldwinkel
  4. (fr)Angle de champ

tıklatma

  1. Tıklatmak işi.
  2. (en)Tapping, rap, tap, knocking.

yap

  1. (en)Yelp, bark; chatter, foolish talk; uncouth person; mouth (Slang).
  2. Havlama
  3. (argo) ağız
  4. Gevezelik
  5. Kesik kesik ve yüksek sesle havlamak
  6. Fazla konuşmak, gevezelik etmek.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

alanalan açısıalan adıalan adı sistemialan adı sunucusualan adını girinalan adları varalan adlarını eklealan adresialan anahtarıalaala alaala ala ala alaya kalkmakala alış almaala güntıklatmatıklatma hızıtıklatma kiliditıklatmaktıklatmamak
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın