alan tıklatması yap ne demek?
- Do field click
do
- Gam (II) dizisinde "si" ile "re" arasındaki ses.
- Bu sesi gösteren nota işareti.
- Syllable attached to the first tone of the major diatonic scale for the purpose of solmization, or solfeggio.
- It is the first of the seven syllables used by the Italians as manes of musical tones, and replaced, for the sake of euphony, the syllable Ut, applied to the note.
- In England and America the same syllables are used by many as a scale pattern, while the tones in respect to absolute pitch are named from the first seven letters of the alphabet.
- To place; to put.
- To cause; to make; with an infinitive.
- To bring about; to produce, as an effect or result; to effect; to achieve.
- To perform, as an action; to execute; to transact to carry out in action; as, to do a good or a bad act; do our duty; to do what I can.
- To bring to an end by action; to perform completely; to finish; to accomplish; a sense conveyed by the construction, which is that of the past participle done.
alan
- Bir alıcı merceğinin net bir görüntü sağlayabildiği derinlik ve genişliğin bütünü.
- İçinde birtakım kuvvet çizgilerinin yayılmış bulunduğu varsayılan uzay parçası.
- Yarışmaların, karşılaşmaların ve oyunların yapıldığı yer, saha.
- Eski Roma'da açık hava gösterisi yapılan geniş yer.
- Orman içinde düz ve ağaçsız yer, düzlük, kayran.
- Düz, açık ve geniş yer, meydan, saha.
- Yüz ölçümü.
- Bir çalışma çevresi
- Bir özdeğin, bir mıknatısın ya da bir elektrik yükü'nün çevresinde uyarılan kendini kuvvet etkisi ile belli eden yönleçsel, doğabilimsel nicelik.
- Anatomide sınırları belirlenmiş yüzey
alan açısı
- Bir merceğin seçiklikle kapsadığı çemberin içinde ortaya çıkan dikdörtgenin köşegenleri çizildiğinde elde edilen açı.
- Angle of field.
- Feldwinkel
- Angle de champ
tıklatma
- Tıklatmak işi.
- Tapping, rap, tap, knocking.
yap
- Yelp, bark; chatter, foolish talk; uncouth person; mouth (Slang).
- Havlama
- (argo) ağız
- Gevezelik
- Kesik kesik ve yüksek sesle havlamak
- Fazla konuşmak, gevezelik etmek.