alçaltmak ne demek?

  1. Alçak duruma getirmek

    Yastığımızı alçaltsak da, yükseltsek de boynumuz ağrır.

    Y. K. Karaosmanoğlu
  2. Değerini azaltmak.
  3. Mec. Şerefini haysiyetini düşürmek.
  4. Sesini kısmak, azaltmak.
  5. (en)Lower.
  6. (en)Reduce.
  7. (en)Belittle.
  8. (en)Debase.
  9. (en)Bastardize.
  10. (en)Bemean.
  11. (en)Detract.
  12. (en)Downgrade.
  13. (en)Drag down.
  14. (en)Lift down.
  15. (en)Set down.
  16. (en)Sink.
  17. (en)Cheapen.
  18. (en)Degrade.
  19. (en)Demean.
  20. (en)Humble.
  21. (en)To lower.
  22. (en)To drop.
  23. (en)To reduce.
  24. (en)To degrade.
  25. (en)To debase.
  26. (en)To abase.
  27. (en)To humiliate.
  28. (en)Derogate.
  29. (en)Descend.
  30. (en)Pervert.
  31. (en)Take down.

alçak

  1. Yerden uzaklığı az olan, yüksek karşıtı.
  2. Aşağı olan, yüksek olmayan (yer)
  3. Kısa (boy).
  4. Bile bile en kötü, en ahlaksızca davranışlarda bulunan, aşağılık, soysuz, namert, rezil, hain.
  5. Mec. Deni, sefil.
  6. Hafif çıkan ses.
  7. (en)Short.
  8. (en)Vile.
  9. (en)Cowardly.
  10. (en)Base.

alçaltma

  1. Alçaltmak işi.
  2. Alçak duruma getirme.
  3. (en)Abasement.

alçaltmamak

  1. (en)(neg. form of alçaltmak) lower, reduce, belittle, debase, bastardize, bemean, detract, downgrade, drag down, lift down, set down, sink.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

alçaltmaalçaltmamakalçaltalçaltanalçaltıalçaltıcıalçaltıcı kelimealçalalçalanalçalan ikinlikalçalan ikiz ünlüalçalan kerteleme
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın