aktariye ne demek?
Kökeni: Arapça
- Aktarın sattığı şeyler.
Vatandaş Ahmet Efendi’nin işi hem kolay hem güçtür, aktâriye satar.
B. Felek - Notions, small items related to sewing and/or clothing (i.e.
- Buttons, ribbons, pins, thread, etc.).
- Variety goods
aktar
- Baharat veya güzel kokular satan kimse.
- İğne, iplik, zarf, kâğıt, tütün vb. satan kimse.
- Baharat veya güzel kokular satan kimse dükkân.
- Ev ilaçları, gereçleri satan kimse veya dükkan.
- Taraflar, bölgeler, kısımlar
- Damlalar.
- parlak, aydınlık sabah
- Köşe bucaklar
- Akhtar.
- Herbalist.
aktaran
- Tecimsel belgitleri imzalayan, aktarımı yapan kişi.
- Endorser, indorser.
- Endosseur