aging ne demek?

  1. Yaşlanan, ihtiyarlayan, kocayan
  2. Yaşlanma hali veya belirtileri
  3. Yıllanma, eskime.

aging ear

  1. Yaşlanmanın neden olduğu özellikle tiz sesler
  2. Yaşlanan kulak

aging of wine

  1. Şarabın yaşlanması
  2. Tadını iyileştirmek için şarabın depolanması

Türetilmiş Kelimeler (bis)

aging earaging of wineaging processaging receivablesaging testaginagiagilagileagile appletagile gibbon
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın