afet ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. Çeşitli doğa olaylarının sebep olduğu yıkım.

    O yıl su baskınları bir afet gibiydi.

  2. Kıran
  3. Çok kötü

    Şöhret gibi servetin de afet olduğunu yeni anlıyordum.

    R. N. Güntekin
  4. Önlenmesi elde olmayan büyük felaket, bela, musibet

    Çoğu zaman yerde ve gökte bâzı âfetlerin oluşundan önce havada birtakım gizli, fakat tehdit edici alâmetler belirir.

    Y. K. Karaosmanoğlu
  5. Güzelliği ile insanı şaşkına çeviren, aklını başından alan kadın

    Gül yüzlü bir afetti ki her busesi lale.

    Y. K. Beyatlı
  6. Hastalıkların dokularda yaptığı bozukluk.
  7. Özgür, hür

    Bu görüş her türlü edebî şişirmelerden ari bir görüştür.

    Y. K. Beyatlı
  8. Bu halkla ilgili, bu halka özgü.
  9. İnsanı aşk belasına düşüren dilber.
  10. Badire
  11. Çok güzel kadın, dilber.
  12. Sakınılacak hal, bela.
  13. En güç şey.
  14. Dahiye
  15. Çıplak.
  16. (en)Disaster.
  17. (en)Calamity.
  18. (en)Bane.
  19. (en)Cataclysm.
  20. (en)Catastrophe.
  21. (en)Blight.
  22. (en)Knockout.
  23. (en)Stunner.
  24. (en)Kayo.
  25. (en)Bewitching beauty.
  26. (en)Scourge.
  27. (en)Femme fatale.
  28. (en)Siren.
  29. (en)Temptress.
  30. (en)Misfortune.
  31. (en)Dangerously beautiful woman.
  32. (en)Force majeure.
  33. (en)Conflagration.
  34. (en)Cracker.

afet affı

  1. Bk. doğal kıran bağışlaması
  2. Bk. kıran borcu bağışı

afet bölgesi

  1. (en)Disaster area.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

afet affıafet bölgesiafet istasyonuafet poliçesiafet taskiniafetalafeti canafeti devranafetler fonuafetzedeafearedafebrilafebrileafebrile deliriumafection
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın