adeta ne demek?

Kökeni: Arapça

  1. Hemen hemen, sanki

    Bunlar âdeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü.

    Ö. Seyfettin

    Yüzümü âdeta cama yapıştırarak her hareketini ilgiyle izliyorum.

    A. Ümit
  2. Bayağı, basbayağı, sanki, neredeyse

    Hatta emrettiğiniz iş cellâtlık da değil âdeta kātillik.

    N. Kemal)
  3. Adet olduğu üzere, bayağı surette, adi bir suretle
  4. Binicilikte atın yürüyüşü, bayağı yürüyüşle.
  5. (en)Almost.
  6. (en)Fairly.
  7. (en)In fact.
  8. (en)So to say.
  9. (en)So to speak.
  10. (en)As good as.
  11. (en)Nearly.
  12. (en)Kind of.
  13. (en)Sort of.
  14. (en)As usual.
  15. (en)Within an ace.

hemen

  1. Bkz. anında
  2. Çabucak.
  3. Aşağı yukarı
  4. Yalnız, sadece.
  5. Vakit geçirmeden
  6. (en)Immediate.
  7. (en)Prompt.
  8. (en)Immediately.
  9. (en)Instantly.
  10. (en)Directly.

adet

  1. Herhangi bir sayıda olan şey
  2. Huy, tabiat
  3. Sayı
  4. Tane
  5. Görenek
  6. Topluluk içinde eskiden beri uyulan kural, töre.
  7. Belirli yaşlar arasında kadınların ayda bir döl yatağından kan gelmesi durumu, aybaşı.
  8. Alışkanlık
  9. Usul, görenek, alışılmış davranış
  10. (en)Number.

adet dönemi

  1. (en)Term.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

adetadet dönemiadet edinilmişadet edinmekadet görerekadeadebadeciduate placentaadedadeden
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın