aceze ne demek?

Kökeni: Arapça

1. Âcizler.
2. Güçsüz, düşkün ve zavallı kimseler
3. Çalışıp hayatını idame ettiremeyecek kadar düşkün olanlar.
4. The destitute.

acez

1. En aciz. Çok kudretsiz. (Osmanlıca'da yazılışı: a'cez)

ace

1. Teniste rakibin karşılayamadığı, doğrudan doğruya sayı getiren servis.
2. Anjiyotensin dönüştürücü enzim için kullanılan kısaltma.
3. Anjiyotensin çevirici enzim.
4. Serve that the receiver is unable to reach.
5. Unit; a single point or spot on a card or die; the card or die so marked; as, the ace of diamonds.
6. Succeed at easily; 'She sailed through her exams'; 'You will pass with flying colors'; 'She nailed her astrophysics course'.
7. Hence: A very small quantity or degree; a particle; an atom; a jot.
8. Score an ace against; 'He aced his opponents'.
9. Play in one stroke.
10. Serve an ace against.

Türetilmiş Kelimeler (bis)