acı patlıcanı kırağı çalmaz ne demek?
- Üzüntüler içinde pişmiş bir kimseyi, yeni kötü durumlar etkilemez.
- Herhangi bir duruma alışkın olan kimseyi benzer kötü durumlar etkilemez.
- Ill weeds grow apace.
acı
- Bazı maddelerin dilde bıraktığı yakıcı duyu, tatlı karşıtı.
- Tadı bu nitelikte olan
- Herhangi bir dış etken dolayısıyla duyulan rahatsızlık, ıstırap
- Ölüm, yangın, deprem vb. olayların yarattığı üzüntü, keder, elem
- Koyu (renk)
- Keskin, hoşa gitmeyen, şiddetli
- Kırıcı, üzücü, incitici, dokunaklı, korkunç
- Kinin ve diğer bazı alkoloitlerle kafein gibi değişik maddelerin, suda seyreltilmiş çözeltilerinin oluşturduğu tat veya bu tadı veren saf veya karışık maddelerin duyusal özelliği.
- Bitter.
- Peppery.
acı acı
- Sert ve keskin bir şekilde
- Üzüntülü bir biçimde, dokunaklı olarak
- Kırıcı, üzücü olarak.
- Üzüntü içinde
- Bitterly.
kırağı
- Su buğusunun soğuk havalarda, yerde, bitkiler, ağaçlar ve öteki nesneler üzerinde donmasıyla oluşan ince su damlacıkları
- Havadaki su buğusunun yerde, bitkiler, ağaçlar ve öteki nesneler üzerinde donmasıyla oluşan ince buz kırılcaları.
- Sıcaklık 0°C in altına düştüğünde havanın içindeki su uçuğunun, yere yakın yerlerde ve toprakta yoğunlaşmasıyla oluşan küçük buz parçacıkları.
- (Bak: Şebnem)
- Hoarfrost.
- Rime.
- Frost.
- White frost.
- Glaze.
- Hoardfrost.