a little bit ne demek?
- Bir nebze
bir
- Sayıların ilki.
- Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı.
- Bu sayı kadar olan.
- Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı).
- Tek.
- Beraber.
- Eş, aynı, bir boyda.
- Ortaklaşa olan, birleşik, müşterek.
- Kuyu. (Osmanlıca'da yazılışı: bi'r)
- Yıldırım. Bulutdan buluta veya bulutdan yere elektrik boşanması.
a little bird told me
- Küçük bir kuş bana söyledi, birileri bana söyledi ama ben onların isimlerini ifşa etmek istemiyorum (küçük bir kuş bana fısıldadı)
a little difficult
- Çok az zor, çok zorlu değil, çok zor değil
little
- Küçük
- Ufak
- Az miktar
- Ufak şey, az zaman
- Kısa, az, cüzi
- Cici
- Ehemmiyetsiz, değersiz, naçiz
- Dar fikirli, geri
- Az miktarda
- Hemen hiç gibi
bit
- Yarım kanatlılar alt takımına giren, insan ve memeli hayvanların vücudunda asalak olarak yaşayan böcek, kehle (Pediculus).
- Sayısal belleklerde en küçük bellek ölçüm birimi.
- Ler takımına bağlı böceklerin genel adı. (Yarımkanatlılar, kınkanatlılar ve eşkanatlıların birçoğu, ısırıcıbitler takımı türlerininse tümü için için yinebit terimi kullanılır. bk. köpekbiti, buydaybiti, yaprakbiti,bitler, başbiti, giyimbiti, kasıkbiti v.b.)
- Bk. ikil
- Bir gece yiyecek yemek.
- Bkz. bite
- Louse.
- Headlouse.
- Cootie.
- The part of a bridle, usually of iron, which is inserted in the mouth of a horse, and having appendages to which the reins are fastened.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
a little bird told mea little difficulta little kindness goes a long waya little morea little more pleasea littleaa 1a alfa lipoproteinemia b basımıa b c basımıa b dizilemesia b sarmasıa bad hata bad marka bad sailorababaaba güreşiabacıabacılıklittlelittle bagpipelittle bearlittle bitlittle bitternlittle black antlittle blue heronlittle brotherlittle brown batlittle buntinglittlitte spectrumlitten işaretilitterlitter bag