aşağı yukarı sallanmak ne demek?
- Bob.
aşağı
- Bir şeyin alt bölümü, zir, yukarı karşıtı.
- Eğimli bir yerin daha alçak olan yeri.
- Bir yere göre daha alçak yerde bulunan
- Bayağı, adi.
- Niteliği düşük, kötü.
- Daha küçük, daha az.
- Değeri daha az.
- Aşağıya, yere doğru.
- Lower.
- Inferior.
aşağı akan
- Precipitate.
yukarı
- Bir şeyin üst bölümü, fevk, aşağı karşıtı.
- Üst tarafa, üstteki kata, üste, yükseğe, yukarıya
- Benzerleri arasında üstte bulunan.
- Aşama, sınıf, makam bakımından ileride olan.
- Yetkili kimse.
- Bir hizmette çok kullanılan kişice, yakınma olarak kullanılan bir söz.
- Bir kimsenin adının dilden düşürülmediğini, onun pek gözde olduğunu anlatan bir söz
- High.
- Upward.
- Upwards.
sallanmak
- Bağlı bulunduğu yerde gevşek duruma gelip yerinden oynamak, kımıldamak.
- Bir şey belli noktasından bir yere bağlı kalmak şartıyla, o noktanın iki tarafına aynı doğrultuda ve sürekli olarak gidip gelmek.
- Salıncak, hamak vb.nde kendini sallamak.
- Vaktini boş ve yararsız işlerle uğraşarak geçirmek, oyalanmak, savsaklanmak.
- Güçlü bir biçimde sarsılmak, titremek
- Makamından veya bulunduğu durumdan uzaklaşmak, yerini bir başkasına bırakmak tehlikesiyle karşılaşmak.
- Sway.
- Swing.
- Teeter.
- Toss.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
aşağıaşağı akanaşağı akımaşağı almakaşağı almancaaşağı atmakaşağı basamaklaaşağı bitkileraşağı bölükleraşağı bükeyaşağaşağ solcuaşaaşabaşabeyukarıyukarı akımyukarı akımlı karaçyukarı asmakyukarı aşağıyukarı atmakyukarı basamaklayukarı bükeyyukarı çaprazyukarı çekişyukardayukardanyukardan yönetilen kuklayukayuka ağacıyukaçyukaçsalyukanya çevirmek veya çevrilmek