ağız kavgası etmek ne demek?
- Sözlü tartışmak
- Bandy words, spar, squabble, spat.
sözlü
- Sözle, konuşma biçiminde yapılan, ağızdan, şifahi, yazılı karşıtı.
- Herhangi bir konu ile ilgili olarak biri ile sözleşmesi bulunan.
- Evlenmek için birbirine söz vermiş olan (kimse), yavuklu.
- Verbal.
- Oral.
- Nuncupative.
- Parol.
- Verbatim.
- Viva.
- Viva voce.
ağız kavgası yap
- Fight verbally
ağız kavgası
- Tartışma
- Bkz. ağız dalaşı
- Dil kavgası
- Karşılıklı ağır sözler söyleyerek yapılan çekişme, atışma
- Battle of words.
kavga
- Düşmanca davranış ve sözlerle ortaya çıkan çekişme veya dövüş, münazaa
- Herhangi bir amaca erişmek, bir şeyi elde etmek veya bir şeye karşı koyabilmek için harcanan çaba, verilen mücadele.
- Savaş.
- Fight.
- Fighting.
- Quarrel.
- Dispute.
- Brawl.
- Strife.
- Brawling.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.