ağız kalabalığı ne demek?

  1. Birbirini tutmayan gereksiz sözler

    Hem ellerindekilerini asıyor hem de ağız kalabalığıyla alt kata bir şeyler söylüyordu.

    H. R. Gürpınar
  2. Çabuk çabuk söylenen, anlamsız sözler.
  3. (en)Verbosity.
  4. (en)Loquacity
  5. (en)Rant

ağız kalabalığına getirmek

  1. 1) birini gereksiz sözlerle şaşırtmak; 2) ilgisiz sözler söyleyerek asıl konudan uzaklaştırmak.

ağız

  1. Çıkış yeri
  2. Uç, kenar
  3. Aynı dil içinde ses, şekil, söz dizimi ve anlamca farklılıklar gösterebilen, belli yerleşim bölgelerine ya da sınıflara özgü olan konuşma dili
  4. Bir bölge ezgilerinde görülen özelliklerin tümü.
  5. Yüzde, avurtlarla iki çene arasında, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye ve besinleri içine almaya yarayan boşluk.
  6. Bu boşluğun dudakları çevrelediği bölümü.
  7. Kapların veya içi boş şeylerin açık tarafı
  8. Bir akarsuyun denize veya göle döküldüğü yer, munsap.
  9. Koy, körfez, liman, yol vb. yerlerin açık yanı.
  10. Birkaç yolun birbirine kavuştuğu yer, kavşak.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

ağız kalabalığına getirmekağızağız açıklığıağız açınığıağız açısıağız açısı atardamarıağız açmakağız açtırmamakağız ağızaağız ağıza vermekağız alanıağıağı ağacıağı bakısıağı balıkçılığıağı çiçeğikalabalığı dağıtmakkalabalığı durdurmak için kurulan barikatkalabalıkkalabalık ağızlıkalabalık etmek
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın