ağız dalaşı ne demek?
- Tartışma
Marusa'yla adamın arasında bir ağız dalaşıdır başladı.
N. Hikmet - Ağız kavgası, karşılıklı atışma, bağrışma, dil dalaşı
... heyecanlar, ağız dalaşları içinde oynanan kâğıt, tavla oyunlarına da pek hor bakmamak lazımdır.
R. N. Güntekin - Brawl.
- Spat.
- Wrangle.
- Battle of words.
- Hot agreement.
- Quarrel.
- A shouting match
- Fighting talk it out
- Screaming match
- Argument
tartışma
- Birbirine karşıt düşünceleri karşılıklı savunma
- Ağız kavgası, münakaşa
- Bir sorun üzerine sözle veya yazılı olarak karşılıklı, bazen de sertçe savunma
- Argument.
- Discussion.
- Dispute.
- Quarrel.
- Cross talk.
- Altercation.
- Argumentation.
ağız değişikliği
- Önceden söylediği sözü söylememe ya da farklı bir biçimde söyleme durumu
- Yenilen ya da yenilecek yemeğin çeşidinde yapılan değiştirme
- Changing one's tune.
- Variety in food.
ağız değiştiren kimse
- Shuffler.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
ağız değişikliğiağız değiştiren kimseağız değiştirmekağız değneğiağız dil vermemekağızağız açıklığıağız açınığıağız açısıağız açısı atardamarıağız açmakağız açtırmamakağız ağızaağız ağıza vermekağız alanıağıağı ağacıağı bakısıağı balıkçılığıağı çiçeğidalaşdalaşmadalaşmakdalaşmamakdala çıkaDala koyunudala sheepdalaadalab etmek