ağırsama ne demek?
- Ağırsamak işi
Bu ağırsamaları anlamakla beraber aldırmayan Hilmi, eteğinden ayrılmıyor, peşi sıra yürümekten vazgeçmiyordu.
R. H. Karay - Ağırsamak hareketi
ağırsamak
- Birine karşı soğuk davranarak sıkıntı verdiğini anlatmak.
- Bir işi yavaş yapmak, önemsememek, ilgilenmemek.
- Bir işi ağır bulmak, yük saymak, yüksünmek.
- İstiskal etmek.
- Trifle with something
- Give somebody a cold shoulder
ağırsamak
- Birine karşı soğuk davranarak sıkıntı verdiğini anlatmak.
- Bir işi yavaş yapmak, önemsememek, ilgilenmemek.
- Bir işi ağır bulmak, yük saymak, yüksünmek.
- İstiskal etmek.
- Trifle with something
- Give somebody a cold shoulder
ağırsemai
- Klasik türk müziğinde sözlü bir form.