ağırca ne demek?
- Oldukça ağır
Biraz sonra aşağıda bir kapı açıldığı, sonra da ağırca bir şeyin devrildiği duyulur.
M. Ş. Esendal - Kötüleşmiş (hasta).
- Oldukça ağır biçimde.
- Laggardly
- Leadenly
- Heavily.
oldukça
- Yetecek kadar, epey, hayli
- Pretty.
- Quite.
- Rather.
- Fairly.
- Well.
- Somewhat.
- Bit of.
- Well enough.
- Good.
ağırcanlı
- Çok yavaş iş yapan, çevik olmayan.
- Varlığı sıkıntı veren, sevimsiz.
- Tembel.
- Gebe (kadın).
ağırcanlılık
- Hareketlerin yavaş olması, tembelce davranış biçimi.