ağır metal ne demek?

  1. (en)Heavy metal.

heavy

  1. Ağır, kaldırılmasl zor
  2. Büyüklüğüne göre ağır
  3. Şiddetli, kuvvetli (yağmur, rüzgâr, fırtına)
  4. Fazla, olağandan çok (kar, oy sayısı)
  5. Kabarmış (deniz)
  6. Çol faal (borsa alışverişi)
  7. Aşırı
  8. Kalın (elbise)
  9. Ciddi, önemli
  10. Güç, zor (vazife)

ağır metal zehirlenmesi

  1. (en)Heavy metal poisoning

ağır metaller

  1. Görüngeleri karmaşık, renkli tuzlar oluşturan, dönek özellikli, bakır, demir, altın ve gümüş gibi, özgül ağırlıkları genellikle 4 gr/cm³den büyük olan metaller.
  2. Görüngeleri karmaşık, renkli tuzlar oluşturan, dönek özellikli, bakır, demir, altın ve gümüş gibi, özgül ağırlıkları genellikle 4 gr/cm
  3. Kadmiyum, krom, kurşun, cıva, nikel ve arsenik gibi çeşitli ürünlerin üretiminde kullanılan, kimi endüstriyel, şehirsel ve kırsal atıkların yapısında yer alan, besin zincirinde birikme eğilimi gösteren, bitki ve hayvanlara zehir etkileri olabilen metaller.
  4. (en)Heavy metals.

metal

  1. Çok yüksek elektrik ve ısı iletkenliği, kendine özgü parlaklığı olan, oksijenli birleşimiyle çoğunlukla bazik oksitler veren madde, maden.
  2. Dizgi makinelerinde satırları oluşturmak için eritilen antimon ve kurşun alaşımı.
  3. Ağır, sert, parlak, dövülebilir özellikler gösteren, ısıyı ve elektriği iyi ileten katı haldeki öğeler ya da alaşımlar. Bunların iç yapıları mini buzsullardan oluşmuştur.
  4. Ağır, sert, parlak, dövülebilir özellikler gösteren, ısıyı ve elektriği iyi ileten katı haldeki öğeler ya da alaşımlar. Bunların iç yapıları mini buzsullardan oluşmuştur.
  5. Asitlerdeki hidrojenlerin yerini alabilen, hidroksil köküyle de bazları oluşturan kimyasal öğe. (Genellikle çekilirlik, dövülürlük, parlaklık, ısı ve elektrik iletkenliğiyle belirlenen özellikleri vardır.)
  6. Lat: Maden.
  7. (en)Any of several chemical elements that are usually shiny solids that conduct heat or electricity and can be formed into sheets etc.
  8. (en)Mixture containing two or more metallic elements or metallic and nonmetallic elements usually fused together or dissolving into each other when molten; 'brass is an alloy of zinc and copper'.
  9. (en)Cover with metal.
  10. (en)Containing or made of or resembling or characteristic of a metal; 'a metallic compound'; 'metallic luster'; 'the strange metallic note of the meadow lark, suggesting the clash of vibrant blades'- Ambrose Bierce.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

ağır metal zehirlenmesiağır metallerağır meromiyozin hmmağır makineliağır makineli tüfekağırağır açınıkağır adımlarla yürümekağır adi yürüyüşağır ağırağır ağır demeli, çabuk çabuk yemeliağır ağır gezinmekağır ağır gitmekağır ağır konuşmaağır ağır oturmakağıağı ağacıağı bakısıağı balıkçılığıağı çiçeğimetalmetal alkilmetal amino asit şelatlarımetal aminoacid chelatedsmetal amyant contametal asbestos gasketmetal bağımetal barmetal barrelmetal bilimimetameta analizmeta silikatmeta tagsmeta yönlendirici grup
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın