ağır aksak ne demek?

  1. Yavaş
  2. Kesintili, düzensiz
  3. Yavaş ve düzensiz bir biçimde

    Gözlerini yumdu ve kendini ağır aksak seyreden bir rüyanın içinde buldu.

    E. Şafak
  4. Klasik Türk müziğinde bir usul.
  5. Ağır ağır, aksayarak
  6. (en)Very slowly, at a snail's pace.

yavaş

  1. Dikkat et, acele etme!
  2. Hızlı olmayan, çabuk karşıtı.
  3. Yumuşak huylu, yumuşak başlı.
  4. Alçak, hafif.
  5. Alçak, hafif bir biçimde
  6. Hızlı olmayarak.
  7. Ağırbaşlı; yumuşak huylu, sakin.
  8. Şefkatli, sevecen.
  9. (en)Slow.
  10. (en)Gingerly.

ağır akan

  1. (en)Sluggish.

ağır açınık

  1. Bkz. Açınık.

aksak

  1. Düzensiz
  2. Aksayan, hafifçe topallayan.
  3. İyi gitmeyen, iyi işlemeyen.
  4. Eski Yunan ve Latin şiir ölçüsünde, sondan bir önceki hecesi kısa olacak yerde uzun olan dize.
  5. Türk müziğinde oldukça kıvrak bir usul.
  6. Topal.
  7. (en)Lame.
  8. (en)Limping.
  9. (en)Lopsided.
  10. (en)Interrupted.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

ağır akanağır açınıkağır adımlarla yürümekağır adi yürüyüşağır ağırağır ağır demeli, çabuk çabuk yemeliağırağır ağır gezinmekağır ağır gitmekağır ağır konuşmaağır ağır oturmakağıağı ağacıağı bakısıağı balıkçılığıağı çiçeğiaksakaksak adımaksak döğüşüaksak eşekle yüksek dağa çıkılmazaksak rekabetaksak rekabet piyasasıaksakalaksakal ötleğenaksaklığa dayanıklıaksaklığa dayanıklı DDSaksaaksa yı şarkaksabaksadaksade
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın