açıkgöz ne demek?

  1. Uyanık davranarak çıkar sağlayan, imkânlardan kurnazca yararlanmasını bilen, cingöz, uyanık, kurnaz

    O aralık açıkgözün biri de ayağımdan çıkan potini almış, savuşmuş.

    M. Ş. Esendal

    Bu insanların alabildiğine açıkgöz ve çakır pençe olduklarını bir kere daha anlardık.

    A. H. Tanpınar
  2. (en)Alert.
  3. (en)Sharp.
  4. (en)Smart.
  5. (en)Wide awake.
  6. (en)Cunning.
  7. (en)Open-eyed.
  8. (en)Astute.
  9. (en)Canny.
  10. (en)Heady.
  11. (en)Knowing.
  12. (en)Leery.
  13. (en)Nimble.
  14. (en)Shrewd.
  15. (en)Spry.
  16. (en)Up and coming.
  17. (en)Up-and-coming.
  18. (en)Vigilant.
  19. (en)Wide-awake.
  20. (en)Hardheaded.
  21. (en)Wary.
  22. (en)Clever.
  23. (en)Argus eyed.
  24. (en)To be up to snuff.

açıkgöz dikkatli

  1. (en)Openeyed

açıkgözlük

  1. Açıkgöz olma durumu
  2. Kurnazlık, uyanıklık
  3. Açıkgözlülük
  4. (en)Shrewdness, alertness
  5. (en)Sharpness, astuteness
  6. (en)Incisiveness

Türetilmiş Kelimeler (bis)

açıkgöz dikkatliaçıkgözlükaçıkgözlülükaçıkgözün tekidiraçıkgülaçıkaçık açıkaçık açık söylemekaçık açınıkaçık ad
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın