açık kapı politikası ne demek?

  1. Yabancı malları bir ülkeye serbestçe sokma politikası, açık kapı siyaseti.
  2. Yabancı malları bir ülkeye serbestçe sokma politikası.
  3. (en)Open-door policy.
  4. (en)Policy of the open door.
  5. (en)Open door policy.

açık

  1. Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı
  2. Engelsiz.
  3. Örtüsüz, çıplak.
  4. Boş.
  5. Görevlisi olmayan, boş (iş, görev), münhal.
  6. Aralığı çok.
  7. Çalışır durumda olan
  8. Kolay anlaşılır, vazıh
  9. Hiçbir perdeye basılmaksızın tellerin açık bırakıldığı veya tüm tellerin herhangi bir perdeden tek parmakla kapatıldığı durumlarda bile sık kullanılan akorların elde edilebildiği akortlama biçimi.
  10. Gelirin gideri karşılamaması durumu.

açık açık

  1. Saklamaksızın.
  2. Bütün ayrıntılarıyla.
  3. İçtenlikle.
  4. Samimi olarak.
  5. (en)Clearly, outspokenly, openly, without mincing matters, in round terms, bluntly, warts and all.

kapı

  1. Osmanlı Devleti'nde resmi görev yeri
  2. Bir yere girip çıkarken geçilen ve açılıp kapanma düzeni olan duvar veya bölme açıklığı.
  3. Bu açıklıktaki açılıp kapanan kanat
  4. Devlet dairesi.
  5. Gelir, geçim, kısmet sağlayan yer, kaynak veya imkân
  6. Tavla oyununda iki pul üst üste getirilerek karşı oyuncunun o haneyi kullanmasına engel olunan yer.
  7. Gidere yol açan gereksinim.
  8. Ev gezmesi için gidilen yer.
  9. (en)Door.
  10. (en)Portal.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

açıkaçık açıkaçık açık söylemekaçık açınıkaçık adaçık adresaçık ağılaçık ağız aç kalmazaçık ağızlıaçık aktarımaçıaçı karşı açıaçı çekimiaçı fonksiyonuaçı freze bıçağıkapıkapı açmakkapı adresikapı ağasıkapı ağzıkapı almakkapı anahtarıkapı aralamakkapı aralığıkapı aramakkapkap birleştirmekap burnukap dokumacı kuşukap dolusu
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın