açık hava sineması ne demek?

  1. Yazın veya iklimi elverişli yerlerde sürekli olarak çalışan, üstü açık sinema.
  2. Yazları ya da iklimi elverişli yerlerde sürekli çalışan, üstü açık sinema salonu. (Yalnız yazları çalışanlara yazlık sinema; oto parkı biçimindekilere park sineması denir).
  3. (en)Open-air cinema.
  4. (en)Open air theatre (ABD: theater), open air house, open air cinema.
  5. (al)Freilichtfilmheater, Freilichtkino
  6. (fr)Cinéma en plein air

açık

  1. Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı
  2. Engelsiz.
  3. Örtüsüz, çıplak.
  4. Boş.
  5. Görevlisi olmayan, boş (iş, görev), münhal.
  6. Aralığı çok.
  7. Çalışır durumda olan
  8. Kolay anlaşılır, vazıh
  9. Hiçbir perdeye basılmaksızın tellerin açık bırakıldığı veya tüm tellerin herhangi bir perdeden tek parmakla kapatıldığı durumlarda bile sık kullanılan akorların elde edilebildiği akortlama biçimi.
  10. Gelirin gideri karşılamaması durumu.

açık açık

  1. Saklamaksızın.
  2. Bütün ayrıntılarıyla.
  3. İçtenlikle.
  4. Samimi olarak.
  5. (en)Clearly, outspokenly, openly, without mincing matters, in round terms, bluntly, warts and all.

hava

  1. Yuvarını oluşturan, bütün canlıların solunumuna yarayan, renksiz, kokusuz, akışkan gaz karışımı.
  2. Meteoroloji ile ilgili olayların bütünü
  3. Canlılar üzerindeki etkisine göre hava yuvarının durumu
  4. Gökyüzü.
  5. Çevreyi kuşatan boşluk.
  6. Esinti.
  7. Müzik parçalarında tür
  8. Müzik aletlerinden çıkan ses perdesi.
  9. Hava yuvarını oluşturan, bütün canlıların solunumuna yarayan, renksiz, kokusuz, akışkan gaz karışımı.
  10. Yeryuvarını saran uçun ve uçuk katmanın oluşturduğu akışkan ortam.

sinema

  1. Hareketi düzenli aralıklarla parçalara bölerek bunların resimlerini belirleme ve sonra bunları gösterici yardımıyla karanlık bir yerde, bir ekran üzerinde yansıtarak hareketi yeniden oluşturma işi.
  2. Film göstermeye yarayan özel bir makineyle görüntülerin beyaz perdeye yansıtıldığı salon veya yapı
  3. Güzel sanatların dalı olarak yansıtılmaya uygun olan filmleri gerçekleştirme ve yaratma sanatı, beyaz perde
  4. İzleyicilerin filmleri topluca görebilmeleri için özel olarak yapılmış yapı
  5. Herhangi bir devinimi, düzenli aralıklarla parçalara bölerek bunların resimlerini saptama, sonra bunları gösterici yardımıyla karanlık bir yerde görüntülük üzerine yansıtarak devinimi yeniden oluşturma işi
  6. Bir ülkedesinemayı oluşturmak üzere gerekli kuruluşların tümü,sinema işleyimi (bk.sinema işleyimi)
  7. Güzel sanatların bir dalı olaraksinema sanatı (bk.sinema sanatı). 5.sinemayı oluşturmak için yapılan çalışmaların tümü,sinemacılık (bk.sinemacılık)
  8. Bir ülkenin kendine özgü nitelikler taşıyan ulusalsineması. ("Sinema",sinematograf sözcüğünün kısaltmasıdır).
  9. (en)Cinema.
  10. (en)Movie theater.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

açıkaçık açıkaçık açık söylemekaçık açınıkaçık adaçık adresaçık ağılaçık ağız aç kalmazaçık ağızlıaçık aktarımaçıaçı karşı açıaçı çekimiaçı fonksiyonuaçı freze bıçağıhavahava açmakhava akımıhava akımlıhava akış direncihava akış modelihava akış sayısıhava akışıhava akimihava akimi açisihavhav ayar etmekhav havhav tüyü
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın