şişmek ne demek?

  1. İçi hava veya gazlarla dolarak gerilmek.
  2. Bir şey emerek hacmi büyümek, genişlemek.
  3. Vücudun bir yeri içine yabancı bir maddenin girmesiyle veya başka bir etkiyle gerilmek, kabarmak

    İhtiyar kadın sabahın bu saatinde, ağlamaktan şişmiş gözlerim, sararmış yüzümle beni görünce şaşırdı.

    R. N. Güntekin
  4. Çok yemek yiyerek rahatsız olacak kadar doymak.
  5. Gururlanmak, büyüklenmek.
  6. Utanmak, mahcup olmak.
  7. Yorularak koşuyu veya müsabakayı sürdüremez olmak.
  8. (en)Bloat out.
  9. (en)Swell.
  10. (en)Swell out.
  11. (en)Swell up.
  12. (en)Become tumid.
  13. (en)Be puffed up.
  14. (en)Balloon.
  15. (en)Belly.
  16. (en)Bloat.
  17. (en)Bulge.
  18. (en)Bulk.
  19. (en)Distend.
  20. (en)Expand.
  21. (en)Fill.
  22. (en)Tumefy.
  23. (en)Inflate.
  24. (en)To swell.
  25. (en)To become swollen.
  26. (en)To become inflated.
  27. (en)To get/grow fat.
  28. (en)To be distended.
  29. (en)To expand.
  30. (en)To feel ashamed.
  31. (en)To be too tired to go on.
  32. (en)To get swollen.
  33. (en)To become distended.
  34. (en)To billow.
  35. (en)To become filled with air.
  36. (en)To get fat.
  37. (en)To become completely out of breath.
  38. (en)To be embarassed.

şişme

  1. Şişmek işi.
  2. Yapısındaki su oranının artması sonucunda ağaçta ortaya çıkan hacim büyümesi, ağırlaşma, biçim değiştirme olayı.
  3. Bk. şişme
  4. (I) Metal yüzeylerin, içyapıdaki çözünük gazların basıncıyle yer yer kabarmaları olayı.
  5. (en)Distension.
  6. (en)Inflatable.
  7. (en)Inflation.
  8. (en)Swelling.
  9. (en)Swell.
  10. (en)Iflatable.

şişme bot

  1. (en)Inflatable boat, rubber boat, air raft, pneumatic float.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

şişmeşişme botşişme kontrollü sistemşişme yatakşişmemekşişmanşişman kedi sendromuşişman salamşişman suratlışişman ve bodurşişşiş eklemlilerşiş göbekşiş göbeklişiş gözler
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın