üzüntülü ne demek?

  1. Üzüntüsü olan, acılı, müteessir

    Ara sıra, saate üzüntülü bir göz atıyordu.

    P. Safa
  2. Üzüntü veren

    Onu güldüren ve bizi ağlatan bu uzun ve üzüntülü oyun feleğin sabrını tüketti.

    Y. K. Beyatlı
  3. Üzüntülü bir biçimde, üzüntülü olarak.
  4. Bir biçimde, üzüntülü olarak.
  5. (en)Dark.
  6. (en)Distressed.
  7. (en)Hard-pressed.
  8. (en)Sorry.
  9. (en)Woebegone.
  10. (en)Worried.
  11. (en)Aggrieved.
  12. (en)Gloomy.
  13. (en)Heartbroken.
  14. (en)Regretful.
  15. (en)Rueful.
  16. (en)Upset.
  17. (en)Unhappy.
  18. (en)Sorrowful.
  19. (en)Distressing.
  20. (en)Anxious.
  21. (en)Depressed.
  22. (en)Doleful.
  23. (en)Heavy laden.
  24. (en)Lamentable.

üzüntülü bir şekilde

  1. (en)Sadly.

üzüntülü olmak

  1. (en)Mope

Türetilmiş Kelimeler (bis)

üzüntülü bir şekildeüzüntülü olmaküzüntüüzüntü cefaüzüntü duymaküzüntü içinde kalmaküzüntü ile dökülen gözyaşları
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın