üflemek ne demek?

  1. Dudakları büzerek soluğu bir şey üzerine hızla vermek, üfürmek

    İki senedir sigaralarının dumanlarını burnuma üflediği yetmemiş gibi şimdi de bana oyun etmeye kalkışıyor.

    A. Gündüz
  2. Yanmakta olan bir şeyi söndürmek veya canlandırmak için soluk vermek

    İdris iskele başında salep güğümünün altındaki eleme kömürlerin küllerini üflüyor.

    S. F. Abasıyanık
  3. Nefesli çalgıları çalmak

    Arkadaş çalgısını bir iki defa üfledikten sonra döndü.

    O. C. Kaygılı
  4. (en)Blow out.
  5. (en)Puff.
  6. (en)Blow.
  7. (en)Puff out.
  8. (en)Insufflate.
  9. (en)Whiffle.
  10. (en)Whiff.
  11. (en)Breathe upon.
  12. (en)To blow.
  13. (en)To puff.
  14. (en)To blow upon.
  15. (en)To blow out.

üflemek suretiyle meydana getirilmiş

  1. (en)Blown

üfleme

  1. Üflemek işi.
  2. (en)Insufflation.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

üflemek suretiyle meydana getirilmişüflemeüfleme ajaniüfleme bobiniüfleme borusuüfleme ızgarasıüfleçüfleç kanadıüfleç kayışıüfleçle ısıtmaüfleçle sert lehimleme
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın